bilgi ilgi ister

ilginç hastalıklar sendromlar


                                                        hiç bu hastalıkları duydunuz mu?

Hasta bina sendromu nedir?.Yaşam alanlarının ve bina mimarisinin hızla değiştiği son yıllarda sıklıkla görülmeye başlanan bir rahatsızlık. ‘Hasta bina sendromu’ adı verilen bu sendrom, penceresiz, içindeki hava ve ısının otomatik olarak ayarlandığı iş merkezi, plaza ve konut olarak kullanılan ‘akıllı bina’larda çalışan ve yaşayanlarda görülüyor. Bina içindeki havanın enerji tasarrufu sağlamak amacıyla sadece yüzde 20’sinin değiştirilmesi ile ortaya çıkan hava kirliliği ve klimaların havadaki negatif iyon konsantrasyonunu azaltması ile ortaya çıkan sendromun belirtileri şunlar: Baş ağrısı, baş dönmesi, uyuşukluk ve yorgunluk hissi, burun tıkanıklığı, geniz akıntısı, hapşırma, boğazda yanma ve kuruluk hissi, gıcık şeklinde öksürük, gözlerde sulanma, kızarma ve kaşıntı, kas ağrıları, göğüste sıkışma hissi, cilt kuruluğu ve kaşıntı



Klima ateşi nedir?

Klima ve ‘air-condation’ sistemlerinin su haznelerinde üreyen çeşitli bakteri ve mantarların ve bunlara ait toksinlerin solunum havasına karışması ile ortaya çıkan ‘modern zaman hastalıkları’ndan biri de bu. Gerçek bir enfeksiyon hastalığı değildir; ancak ateşli bir hastalık gibi başlar. Ateş, titreme, kas ve eklem ağrıları, yorgunluk, bitkinlik ve halsizlik gibi daha çok gribi hatırlatan şikayetlere sebep olur. Semptomları zatürreyi hatırlattığı için gereksiz incelemelerin yapılmasına ve masrafa sebep olur. İlaç tedavisine gerek görülmez, hastanın klimalı ortamdan uzaklaşması ile iyileşir. Genellikle uzun süre kullanılmayan klimaların ilk çalıştığı zamanlarda ortaya çıkar.


Othello sendromu nedir? Adını ünlü yazar William Shakespeare'in 'Othello' adlı eserinden alan rahatsızlık, kişinin sevdiği birini hastalık derecesinde kıskanması durumu olarak ifade ediliyor. Sevgilisinin sadık olmadığı düşüncesine kapılan kişiler, kurdukları senaryoda ihanete uğradıklarını düşünüp, birlikte oldukları kişilere zarar verebiliyor.


Capgras sendromu nedir? Fransız psikiyatr Capgras tarafından 1923 yılında tanımlanmış sendromun başlıca özelliği; kişinin çevresindekilerin gerçek olmadığına, başkalarının onların yerine geçtiğine inanması olarak belirtiliyor. Kadınlarda biraz daha fazla görülen bu sendrom, şizofreninin bir belirtisi olarak da görülebiliyor. Hasta, kendisini bir komplonun içinde hissediyor ve çevresindekilerin farkında olmaksızın değiştirildiklerini düşünüyor.



Yabancı el sendromu nedir? Beynin iki yarısı arasında ilişkinin zayıflaması veya bozulmasından kaynaklanan bu rahatsızlıkta, kişi, bir eliyle tuttuğu nesnenin şeklini bile algılayamıyor. Daha ileri hallerde de ellerden biri tamamen kontrolden çıkıyor ve iradeyle hükmedilemez hale geliyor.



Huzursuz bacaklar sendromu nedir? Sık görülen rahatsızlığı yaşayanlar genellikle yatağa girip hareketsiz kaldıklarında, bacaklarında fark ettikleri ama tam olarak tarif edemedikleri rahatsız edici hislere kapılıyor. 'Baldırlarım ağrıyor', 'bacaklarıma derinden bir şeyler batıyor', 'yanıyor' gibi çok farklı şekillerde tarif edilen şikayetlerin tümü istirahat halinde ortaya çıkıp, hareket ile kayboluyor. Bu hisler, sadece yatarken değil gün içinde özellikle uzun süre hareketsiz kalındığında da ortaya çıkıyor ve kişi bacaklarını hareket ettirme ihtiyacı duyuyor




Münchausen sendromu nedir? Karl Fredrich von Münchausen, 18. yüzyılda yaşamış ve Rus ordusunda paralı süvarilik yapmış bir Alman baronu... Münchausen, Rus-Osmanlı savaşı dönüşünde kahramanlıklarıyla ilgili anlattıklarının abartılı olması ve yalancılığıyla ünlenmesi sonucu; yalan hastalık öyküleri anlatanları tanımlayan sendroma isim oldu. Rahatsızlık, ilk kez 1951'de hastane hastane dolaşıp hastalık öyküleri uyduran ve kendilerine gereksiz yere cerrahi girişimler uygulanmasına razı bir grup hastayı belirtmek için kullanıldı. (Sabah) 


STOCKHOLM SENDROMU nedir?: İlk defa İsveç'te 1973 yılında bir banka soygunu sonrasında ortaya çıkan ve rehin olarak tutulan insanların bir süre sonra onları rehin alan insanlara karşı yakınlık duymaya başlamalarına, hatta onların tarafına geçmelerine yol açan sendrom.

Rehin alınan, eziyet edilen, baskı altında tutulan kişinin bir süre sonra bunu yapan kişiye karşı duyduğu sempati, aşk hatta bağlılık durumu.Sebebi şöyle açıklanabilir:baskı altında kalan kişi bir süre sonra üstündeki baskıya sebep olan kişiye öyle bir alışır ki onsuz kendini eksik hisseder, ona bağımlı hale gelir.O'nun yaptıklarını kendi kafasında meşrulaştırmaya ve onu dünyaya açılan tek kapısı olarak görmeye başlar.

Cennet depresyonu nedir?
İş bu kadarıyla kalsa iyi, emekli olup Mayorka adasına yerleşenler bile hasta ilan edildi. ispanya da çalışan psikoterapist Eckhard Neumann, dinlendirici ortama rağmen hatta belki de tam da bu yüzden insanların "Cennet depresyonu" yaşadıklarını fark etmiş.


Cep telefonu alerjisi nedir?

Cep telefonunun, beyin tümörü, hafıza kaybı, uyku bozukluğu, depresyon gibi hastalıklara yol açacağı ileri sürülmüş olsa da henüz bu tezler kanıtlanamamıştır. Ancak tavşan ve fareler üzerinde yapılan deneylerde, beynin elektrik aktivitesini, hücrelerin çoğalma hızını, enzim aktivitelerini etkilediği ortaya çıkarıldı. İnsan üzerinde yapılan araştırmalarda da cep telefonunun yaydığı mikrodalgaların vücudun kimi kimyasalları salgılama hızını artırdığı, bunun da astım, saman nezlesi, egzama gibi hastalıkların ortaya çıkmasında rol oynadığı belirlendi.

Kamusal alan alerjisi nedir?

Günlük dilde sınırı ve niteliği tartışma konusu olan ‘kamusal alan’, sadece sosyal hayatta değil, biyolojik olarak da alerji yapıyor. Kamusal alan alerjisi, kamusal alan olarak nitelendirilen mekanlarda alerji ve astımın artmasıyla öksürük ve hırıltının sıklaşması, kaşıntı ve şişliğin görülmesi şeklinde kendini gösteriyor. Hastalık, işi gereği sürekli bu mekânlarda çalışanlarda görüldüğü gibi geçici bir süre bu alanlarda bulunanlarda da ortaya çıkıyor. İyi havalanmayan, güneş görmeyen, sigara içilen, rutubetli, hamamböceklerinin ve farelerin de yaşayabildiği resmî binalar kamusal alan alerjisinin en çok görüldüğü mekânlar

Lejyoner hastalığı nedir?

İlk kez 1976’da Filedelfiya’da bir otelde toplantı yapan lejyonerlerde görüldüğü için adını buradan alıyor. Lejyonerlerin yaşadığı zatürre salgını sonucu bir bakteri tespit edilmiş ve buna ‘legionella’ denmiş. Bu bakteri otel, iş merkezi, gökdelen gibi büyük binaların havalandırma sistemlerinde üreyip küçük su kabarcıklarının yardımı ile havaya karışırıp insanlara bulaşıyor. Yüksek ateş, öksürük, üşüme, titreme ve halsizlik gibi belirtilerle başlıyor, daha sonra karın ağrısı, kusma, ishal, uyuklama, halüsinasyon ve bilinç bulanıklığı gibi rahatsızlıklar başlıyor. Bir zatürre türü olan lejyoner hastalığı, vaktinde tanımlanıp tedavi edilmediğinde ölüm ihtimalini de ortaya çıkarıyor.
                                                                                                                                                                                    ^^ b a ş a  d ö n

                                                                                   


Bugün 24912 ziyaretçikişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol